5 Ağustos 2016 Cuma

Switzerland / Swiss / İsviçre / Basel

25-28 Mart 2016

Switzerland /Swiss / İsviçre

İsviçre seyahatimi 1-2 parça halinde yayımlayacağım, bu yazının devamında ülkenin 3. büyük şehri olan Basel'den bahsedeceğim.

İlk olarak İsviçre hakkında kısa bilgiler verecek olursak; Avrupa'nın en pahalı ülkesi demek doğru olur, para birimi CHF(İsviçre Frangı) ve TL'nin yaklaşık 3 katı değerinde (gitmeden önce tl/chf kuruna paritesine bakınız), alışveriş ve diğer tüm harcamalarınız için bu bilgiye göre hareket etmenizde fayda var.
Gidilmesi gereken zamanın ilkbahar ve yaz olduğunu düşünüyorum.
Ülkenin kuzey ve doğusunda Almanca, batısında ise Fransızca dili hakim, bunun ne önemi mi var; ülke tabelaları/işaretleri buna göre düzenlenmiş. Yani, yol tabelalarını ülkenin doğusunda Almanca, batıya doğru gittikçe Fransızca olarak görmek bize farklı gelmişti :)
İsviçre'de Zürih - Kloten uluslararası havaalanına inecekseniz, metroya (tramvay) binince elinizde kayıt yapmaya hazır bir kamera olsun, tünelden geçerken metronun içinde Alp Dağları'nın ineklerinin sesiyle seyahat ederken, metronun hızlı gitmesiyle tünel duvarındaki resimlerin hareket ettiğini göreceksiniz, işte o zaman Avrupa'daki diğer birçok ülkeden farklı bir ülkede olduğunuzu hatırlayacaksanız :)
Kışları yoğun karlı olduğundan ülkenin doğu ve kuzeyindeki evleri üçgen çatılı, batısı ise kiremit düz çatılı, bu farkı tüm ülkeyi gezme şansınız olursa görebilirsiniz. 'Avrupa'nın en düzenli, kuralcı ve sakin ülkesi' demek yanlış olmaz.
Ülkenin genelinde free Wi-fi bulmak zor, yemek yemek için girdiğiniz kafe ve restaurantlarda bile olmayabiliyor. Gitmeden önce kendi GSM operatörünüzden uygun bir yurtdışı internet paketi satın alırsanız fena olmaz. Zira eğer bir yurtdışı internet paketiniz yoksa, genel olarak Türk GSM operatörleri, Avrupa ülkelerindeyken kullandırdığı interneti 1MB=11TL gibi müthiş pahalı bir ücretlendirmeye tabi tutuyor.

Biz ülkede Zürih, Basel, Luzern, Lozan, Cenevre şehirlerini gezdik. Bu süre içinde de havaalanından Smart ForFour kiraladık, kiralama da haliyle diğer ülkelere göre pahalıydı. Araç kiralarken Türk ehliyetiniz, pasaportunuz ve kredi kartınız yeterli. Araç kiralarken biz genellikle full sigorta yaptırmıyoruz. Araç parkı için bu ülkede mutlaka otoparkları kullanın, eğer aracınızı park alanı dışına ya da park alanına ödeme yapmadan koyarsanız aracınız anında çekiciye yükleniyor, cezayı duymaya hazır olun, park cezası saat başı 30 CHF, otopark cezası 500CHF (!) yani tek seferde en az 530CHF ancak merak etmeyin kredi kartı ile ödeme yapabiliyorsunuz :) (bizzat yaşadığımız için bu konuya hakimiz) Yani 1 saatlik usulsüz parkın cezası bize yaklaşık 1600TL'ye mal oldu. Otoparklar da pahalı ancak 1600TL ödemekten her türlü iyidir.


Basel / Basle / Basel-Stadt

İsviçre'nin kuzeyinde yer alır. Basel havaalanından şehir merkezine ulaşımınızı 2 no.lu otobüs ile de yapabilirsiniz. Basel, şehri ikiye ayıran Ren Nehri (Rhein River) sayesinde büyük ve küçük şehir olarak ayrılmış, ülkenin tamamında göreceğiniz raylı sistem burada da var, tramvayla ya da yürüyerek şehrin pek çok yerine rahatça kısa sürede ulaşabilirsiniz. Bir de nehirde feribotlar (rheinfahre) ile de seyahat ederek şehri gezebilirsiniz. Diğer avrupa şehirlerinde olduğu gibi Basel'de bisikletler yaygın kullanılıyor, hatta farklı tasarlanmış bisikletleri bile görebilirsiniz. Şehir tam anlamıyla sanat merkezi, küçük bir şehire göre fazla sayıda müze (40 tane) ve galeriler var, ben biraz aceleci ve şehir görsellerini daha çok seven biri olduğumdan müze gezmelerimizi minimumda tutuyoruz.
Ayrıca, bildiğiniz üzere Basel kimya endüstrisinde büyük öneme sahiptir. Tabi ki bankacıların da yakından bildiği Basel-II ve Basel-III kriterleri/reformları adını bu şehirden almış.
Yeme içme ise tabiki pahalı, ancak tüm ülkenin meşhur çikolatalarından ve peynir fondüden tatmadan dönmeyin. İlginçtir ki fondüyü peynir ve birazcık alkolü karıştırarak hazırlıyorlar ve yanında minik patatesler ve küp ekmeklerle servis ediyorlar. Tek kişilik porsiyon/tava fondü, iki kişi için yeterli, zaten tek kişi yerseniz sonunda kendinizi hafif meşrep hissedebilirsiniz :) Fiyatını da yazayım, 40Chf (yaklaşık 120TL). Biralarını da denemenizi öneririz. Basel'de konaklamadığımız için otel önerim yok ancak bütçenize uygun otelleri, konaklama hizmeti veren sitelerden kolayca bulabilirsiniz.


Bizce kısa ve özetle Basel'in görülebilecek yerleri;

-Basel Muenster/Münster (Basel Manastırı; Protestan kilisesidir, depremde yıkılmış ancak 1421'de tekrar inşa edilmiş, kulelerinde şehri seyredebileceğiniz alanlar var)

-Münsterplatz meydanı (manastırın olduğu meydan)

-Marktplatz meydanı (Gross Basel bölgesinde, kırmızı bina -rathouse/rathaus- belediye binasıdır, içini gezerken çeşme ile de foto çektirin :) )

-Kunstmuseum, (tüm buralara 15 no.lu tramvayla da gidebilirsiniz)

-Foundation Beyeler

-Ren Nehri üzerindeki Mittlere Brücke köprüsü, (şehirdeki 5 köprüden biridir, her açısından fotoğraflarını çekin)

-Spalentor (Spalen Kapısı/City Gate) 

-Şehre yakın saydıkları (yaklaşık 90km) Haunt-Koenigsbourg şatosu var ancak biz gitmedik, giriş ücreti uygun olan yerlerden biri, vaktiniz kalırsa gezmenizi tavsiye ederim, şatolar bana hep büyülü gelmiştir :)


Bunlar dışında hayvanat bahçesini ve botanik parkları da meşhur ve hemen hemen her an yolunuza çıkıyor, bu tür gezileri sevenlerin aklında olsun.

Bir sonraki yazımda yine biraz İsviçre ve Zürih, Cenevre, Luzern, Lozan deneyimlerimizi paylaşacağım, takip etmeye devam edin :)

Bol eğlenceli ve keyifli seyahatler...






2 yorum:

  1. Daha detay ve yönlendirici bir yazıya hiç rastlamadım. İkinci bölümü merakla bekliyorum.

    YanıtlaSil